TEBDİL VE TAHVİL

Yukarıda bahsedilen hususların daha devamına geçmeden bu âyet-i kerimeden bahsetmek lâzımdır... "FATR Sûresi" vardır...

Fatr: Yaratan, halkeden, kâinattaki ahenk ve nizamı kuran mânâsınadır. Fatr da aynı zamanda, bu nizamda değişiklik, bir düzensizlik görülmediği gibi bunları değiştirmek de mümkün değildir mânâları mevcuttur...

Sûre'de "Tebdilen" - "Tahvilen" lâfızları vardır.

TAHVİL: Aslını kaybetmemek şartıyle başka şekle girmek mânâsına gelir ki aslı "Havl" bu kelime "Lâ Havle velâ Kuvvete"deki "Havl" dir.

Davranış mânâsınadır.

Misal verirsek, bir damla su sıcağa maruz kalırsa; Buhar olur, Bulut olur.

Bu "Havl"dan müştak Tahayyüldür.

Bu iş yani buhar hâline geçmesi bir tahvil'dir.

Tahavvül ye tahvil budur.

Yâni Aslını kaybetmemek şartıyle başka sekle girmektir.

Tahavvül devamlıdır.

Tahvil ise Murad'dır.

Yani "Asl"ın başka şekle girmesinin o nesnede yaradılış icabıdır.

Bu da "görünmez bunu göremezsiniz" âyetindeki mânâdır...

Tahvilin aslını anlamak güçtür.

Kur'ân'daki mânâ Sünnetullah değişmez.

Yâni ALLAH'ın "KÜN!" emriyle yaratılan değişmez demektir.

Sizin gördüğünüz başka şekilde görünüştür.

Meselâ Devlet tahvilleri vardır.

Bunu câhil bir adama sorarsan: "Bu paradır!" desen inanamaz.

Para burada başka türlü olmuştur.

"Bir damlanın buhar, bulut oluşu gibi"

Fakat o câhil adam bunu göremez.

Tebdil ve tahvil kelimeleri sinonim kelimeler değildir.

Homonim kelimelerdir.

Nâs dediğimiz zaman insan akla gelir.

Fakat bu dişi ve erkek demektir.

Fakat dişi başkadır.

Erkek başkadır.

Dişi erkek olmaz.

Erkekte dişi olmaz.

Âyet-i Kerime'deki Tahvilen başka türlü olmak değiştirmek yaradılış kanununda bir değişiklik ve düzensizlik görmek mümkün değildir demektir.

Bunların daha derin mânâlarım Halvet'de öğrenmek gerekir.

Zira: İslâmda Tebdil ve Tahvil ile uğraşmak yasaktır. Hatta haramdır...

Zira yukarıdaki âyete şüphe ile inanmak, bu düşüncede gizlidir.

Meselâ Heykel yapmak bir nev'i tebdil ve tahvildir.

Nebatata aşı yapmak haramdır. Sun'î ilkah haramdır.

Bu husus incelerin incesidir.

Dikkat buyrula.

Herkese değil.

O hâlde kime?

Ahenk'e kendisini tamamiyle verene...

Çünkü Tebdil ve Tahvil, "KÜN" emriyle "Feyekün" emri arasındaki olaylar değişmezler.

Kurulan ahenk değişmez.

Bu iş kul işi değildir.

HAKK'ın işidir.

Peygamberlerin mucizeleri, bu Tebdil ve Tahvil arasında cerayan eder.

Ve bize Fevkalâde görünür...

Oksijen gazı ile Hidrojen gazı görünmez.

Bir elektrik şerraresiyle birleştikleri zaman Su olur ve görünür.

Su da tekrar aynı usul ile gaza ayrılır...

Her ikisi de iki şekilde asıllarını kaybetmezler gizlenirler ve tekrar görünürler...

İşte bu hadise:

Tebdil ve Tahvilin en güzel târifini ifade eder...

Mucizeler'de bu tarzda izn-i ilâhî ile vukuu bulur...

"Her meydana çıkıp zuhur eden"

O zuhur eden şey'in içinde kalandır.

"Asıl değişmez"...

Bir tohum içinde bir orman gizli.

Bu tohumu ekersek tohum kaybolmaz, öyle görünürsede o tanınamıyacak bir hâle gelmiştir.

Tebdil olmuştur.

Kim?

Tohum!..

Orman ortaya çıktı mı o zaman:

"Tohum ormana tahvil olmuştur." denir.

Bu görünür, görünmez hadisede HAKK'ın kudretlerinin başka şekilde görünüşü de; Elektrik enerjisi bir yerde aydınlık yapar.

Diğer yerde bir makinayı harekete geçirir.

Başka bir yerde bin türlü şekilde görünür.

Fakat elektrik değişmez.

Kuvveti başka şekillere tebdil ve tahavvül etmiştir.

Kur'an-ı Kerim'deki lâfızlar üzerinde uğraşmak doğru değildir.

Emirleri aynen kabul etmek gerekir.

Bir şeyin tetkiki, içinde daima aslını öğrenmek düşüncesi hakimdir.

Fakat bu, Hâk'kın emirleri ve âyet lâfızları üzerinde olmamalıdır.

Bu husus "Mülhimün" tarafından fehmolunur.

Anlaşılır...

Mahlul : Çözülmüş, dağılmış. Hallolmuş, erimiş. * Murisi ölen sahipsiz mal. Mirasçısı bulunmayıp hükümete kalan miras.

Bahs : Kazmak. * Ayırmak. * Saçmak. * Birşey hakkında etrafiyle söz söyleyip hakikatı araştırma. Konuşulan şey. * Teftiş. * Söz münazarası, muaraza, mübahese. * Bir mevzû hakkında tafsilât, açıklama. * İddialaşma.

Tebdilen : Değiştirerek. Tağyir ederek.

Tağyir : Başkalaştırma. Değiştirme. Bozma. * İyiden kötüye değiştirme.

Tahvil : Bir halden başka bir hale getirmek. Değiştirmek. * Döndürmek. * Faizli borç senedi.

Tahavvül : (Hâl. den) Birinden diğerine geçmek. Tebdil olunmak, değişmek. Dönmek. Bir hâlden başka bir hâle geçmek.

Homonim : yun. eş adlı, eş sesli.

Halvet : Yalnızlık. Tek başına kalmak. Tenhaya çekilme. * Gizlilik.

Sun' : Yapmak. * Eser, yapılan iş. * Te'sir. * Güzel iş yapmak.

Sun'i : Yapay.

Fekalâde : Âdetin fevkinde. Ayrıca, hususi surette. Bilinenlerin üstünde. Müstesna ve yüksek bir surette.

Şerare : (Şerâr) Kıvılcım. Elektrik kıvılcımı. Müsbet ve menfi (+ ve -) elektrik kutuplarının birbirine çok yakın olmasından veya dokunmasından hâsıl olan kıvılcımların parlayışı.

Mülhim : Kalbe feyiz veren, ilham eden Allah (C.C.)